Perde çoğunlukla bir şeyin görünür olmasını engellemek, gizlemek için kullanılır. Yaşananların ve gerçeğin başkaları tarafından görülmesi istenmediğinde önüne kocaman bir perde çekilir. Kimi zamansa bu perde o kadar “küçük”tür ki; kapısı kilitli, ama duvarları olmayan Nasrettin Hoca Türbesi gibi komik durumlar oluşur.
Dortmund Belediyesi’ nin Dietrich-Keuning Parkı’nın hemen girişinin hemen girişine astığı tabela da böyle bir amaç olduğunu düşündürüyor. Park civarında yaşananların görünürlüğü ve bilinirliği çok “büyük” olunca parktaki levha biraz küçük kalmış. Türkçe “Bu park bizim parkımız! Alkol istemiyoruz! Uyuşturucu istemiyoruz” yazan bu levhada, ayrıca İngilizce, Fransızca, İspanyolca da dahil olmak üzere toplam 8 dilde bu cümle yazıyor.
Sorunları çözmek yerine “perde çekmek” daha kolay olmakla birlikte, pek de bir faydası olmuyor. Uyuşturucunun alenen satılabildiği, alkoliklerin mekan tuttuğu ve daha pek çok sorunun yaşandığı bilinen bu parka asılan tabela ister istemez akıllara başka örnekler getiriyor. Türkiye’de soyadı kanunu çıktığında Türk olmayanlara “Öztürk”, tembellere “Çalışkan” gibi soyadlar verildiği olmuş. Umarız ““Bu park bizim parkımız! Alkol istemiyoruz! Uyuşturucu istemiyoruz” tabelası da, Nordstadt’ın göbeğindeki bu parkın daha temiz ve daha güvenli olmasını kolaylaştırır. Herkes de gönül rahatlığıyla tabelanın önünden geçip yoluna gider ya da tramvaya biner. Hatta, isterse parktaki banklarda soluklanarak ağaçların gölgesinde günün keyfini çıkarır. (Nordstadt/SdN)
Antworten